3/30/2007

Afili narsist hikayesi



Afili Narsist Hikayesi

Rock dünyasına son zamanlarda bir renk geldi ki sormayın. Karamsar görünümlü notalar daha bir çeşitlenip her mevkiye ulaşır oldu. Büyük bir çeşitlilik ve zenginlik ama her talep edene de uygun. Asi görünümlü gençliği boş ritimlerle tavlamaya çalışan şirketler bu aralar dikkat çeken tür olarak alternatif tarzları keşfetmiş durumda. Malumunuz papaz her zaman pilav yemiyor hal böyle olunca da dinleyici kitlesini yönlendirmek için de bir sürü yeni fikir geliştirmeniz gerekli. Hele hele popülerliği bukadar "sulu" bir şekilde yaşadığımız şu günlerde en büyük karşı duruş da kuşkusuz rock müzik. Bir zamanların, Türkiye'de rock müzik satmaz söylemine karşılık piyasadan elini ayağını çekmiş isimler bile bir ümit geri döner oldu. Tabii albüm satışlarının genel olarak düşük bir seyir izlediğini söylemeye gerek yok ama rock canlı dinlenir diyerek en büyük priminlerin konser alanlarında yakalandığını da eklemeli.

Vaktiyle ülkemizin sınırlı sayıda ki yeni yetenek yarışmalarında boy göstermiş bir grup "6. Cadde" kazandığı ödülle ismini herkese duyurmuştu. "Sabuha" şarkısının yeni düzenlemesiyle hatırlarsınız kendilerini. Grup bilinciyle hareket etmek zor. Malum adımlar ortak olmazsa denge bozulur. 6. Cadde aynı durumu yaşamış. Kopuş süreci sonrasında yol alan isim ise Emre Aydın.Kendisi afili bir çıkış yakalayarak son günlere damgasını vurmuş durumda. hatta öyle ki 6. cadda zamanların da ki popülariteyi çoktan katlamış durumda.

"Afili Yalnızlık" albümü raflarda yerini alırken müzik kanallarında ve radyolarda da saat başı dinler olduk kendilerini. Gripin, Vega ve Manga gruplarından isimler albüm sürecinde Emre'ye yakından destek vermiş. Pop müzik de köstek yaşatan birlikteliklerin aksine göz ve kulak dolduran bir yaklaşım. Aynı zamanda Aylin Aslım gibi diğer alternatif isimlerle de kendisinin iletişimde olduğunu da hatıralatalım. Ülkemizde "konsept" albüm kavramı malesef pek yok. Yani belirli bir konu üzerinden hemfikir olup, şarkılardan kliplere hatta kapak tasarımına kadar bunun işlenmesi gibi. Yurt dışından örnek vermek gerekirse Madonna'nın son albümünde "disko" temasını kullanması, Faithless'ın toplumsal yaklaşımları gibi. Emre de bu albüm için "Yalnızlık" konusunu seçmiş. Albümde bu yüzden genel bir ayrılık ve tek kalma durumu söz konusu.

İlk klibi izlemeyen kalmamıştır sanırım. Türkiye'de yine ender rastlanan durumlardan birisiyle video da Emre gözükmüyor. Şebnem Dönmez'in oynadığı karakter narsizmin doruklarında kendine mektuplar gönderen, kendine aşık bir kadının hikayesi. Bu etkileyici klibin yönetmeni de

Yon Thomas. Kendisi, Black Eyed Peas, Norah Jones gibi isimlerin videolarını şekillendirmişti. Kaliteli ve özgün içeriği sayesinde kendini fazlasıyla belli eden bir çalışma. Şarkının güzelliğine ise zaten diyecek yok.

Türk müziğinin kendi özleten kadını Umay Umay cömert bir davranışla "Hareket Vakti" şarkısını Emre'nin seslendirmesini kabul etmiş. Zaten özlem duyduğumuz zamanlarda kalan özlem duyulan bir şarkı olduğu için yeni versiyonunu benimsemek çok kolay. Albümün genel havasına hakim olan "tek" kalma durumunun da deyim yerindeyse alev almasını sağlayan doğru bir seçim. Kısaca Emre Aydın Türk müziğinde kendine bir kulvar yaratmayı başarmış özgün bir isim. Vokalleriyle de dikkat çeken Emre'yi şu aralar çıktığı turnesinde yakalamaya çalışın derim. Bu arada küçük bir not. Umay Umay albüm hazırlıkları içine girmiş durumda. "Ağzı Bozuk Aşk Mektubu" tarzında şiirsel bir albümle geri gelmeye hazırlanıyor. Sevenlerine duyurulur.

www.zekirdek.com sitesinde ki köşemde yayınlanmıştır.