3/26/2007

Kara sevda dedikleri…




Kara sevda dedikleri…
Fazla övgülü gittiğimi fark ettim. Şimdiye kadar yazdığım tüm isimleri övüp yüceltirken abarttım mı bilmem. Saygıda kusur etmemek adına tabi ki. Malumunuz etraf gürültü kirliğinden geçilmezken insan güzel bir şeyler duyunca sarılı veriyor. Yapışıyor paçasına güzel bir şeyler dinlemek, duymak için ağzının içine bakıyor. Yılları var tabi. Bunca deneyim bunca pişmişlik karşınızdakine leb demeden leblebi demeyi, hissedilenleri söylemeyi öğretiyor. Kısaca onlar söylüyor ben de veya bencillikten uzak biz de dinliyoruz işte. Müzikal bir aşk. Ülkemizde kötüyü yerden yere vururken, iyiyi övmek genelde garipsenir. Her neyse müzikal sevdalılara biraz daha unutulmazlardan ya da başarılı isimlerden bahis edebiliriz sanırım.


2000'li yılların çok güzel ritimler ortaya çıkarsa da vahşi bir hal aldığı, büyük fırtınalarla baş edemeyen sanatçıların ortadan kaybolduğu ya da piyasaya küstüğü gerçek. Bu güçlü olan kazanır şeklinde bir ayıklanma yöntemi değildi maalesef. İnzivaya çekilen şarkıcılarımızdan bazıları dayanamayıp piyasanın tadına dalmak istiyor zaman zaman. İyi de yapıyorlar aslında. Kısmen müzik dünyasının durgun olduğu, hergün yeni yeni isimlerin çıktığı yıllar meğer ne güzelmiş. Televizyonu açınca karşılaştığımız, hatta söylendiğimiz, mantar gibi türeyen şarkıcıların çıktığı yıllar meğerse altın yıllarmış. Şimdilerde gün aşırı parlayıp sönen saman alevi şöhretlerin, boş takırtıların yanında onlarda mumla aranır oldu.


Müziğe ciddi sevdalandığımız yıllarda birisi vardır ki kolay kolay unutulmaz. 10 parmağında 10 marifet deyimini hak eden, Ayşegül Aldinç. "Karasevda"lı zamanları herkes hatırlar sanırım. 88 yılında asi bir kızın rock ritimleriyle herkesi kendine hayran bıraktığı, müziğini dinlettiği dönemin üstünden çok geçti. 90'lı yıllarda peş peşe çıkan albümlerinde nerdeyse her şarkı hit. İnsan merak ediyor tabi. O yılların ilham perisi mi bonkördü yoksa biz mi her şeye hazırdık. Ama hayır. O ritimleri yine duysak devamını getiririz.


80'li yılların asi kızı 90'lar da iyice açılmaya başlar. Baharını yaşayan ağaç misali çiçekler açıp daha bir güzelleşir. Seksapel kelimesi müzik dünyasında belki de onunla yer eder. 95 yılında Alimallah Mtv logosu altında yayınlanır. Haliyle böyle bir bu durumda "söze ne hacet"! Görselliği TV dizileri ile sürdüren Aldinç, 2000 yılında derin bir "Nefes" alıp uykuya dalar. Bize de haliyle derin bir ah çekip maziyi bıraktığımız yerden süzmek kalır. Sonra gazete yazıları yine diziler derken zaman geçer. Biz yaşlanırız onlar gençleşir.


Şimdi ise bu güzellik uykusundan kalkma zamanı. Dile kolay 6 yıl geçmiş aradan. Biz iç çekerek o şarkıları yad ederken o zayıflamış, kozasından çıkmış bir şekilde bizlerle yeniden birlikte olacak. Bu seferki iç çekişimiz sabırsız bir bekleyiş için olacak. Yeni bir albümle yeniden "kara sevda"ya tutulmak yeniden kulaklarımızın pasını silip güzel müzik yapılır dedirtmek, Ayşegül Aldinç özlemimizi gidermek için .


www.zekirdek.com sitesinde ki köşemde yayınlanmıştır.