Müzik dünyası son zamanlarda ağır aksak ilerlese de sessiz ve derinden bir gelişim söz konusu. Aslında müzikal alt yapılar yavaş yavaş kalite rotasına oturuyor. Burcu Güneş ve Mirkelam’ın son albümlerinde ki müzikal alt yapı ve uğraşılmışlık hissini anlamak zor değil. Farklı, güzel ve özlem duyulan notalar geliyor yavaş yavaş.
Notalar gelişmeye başlasa da son yıllarda özellikle genel olarak “Mega Star” kavramımızın taşlı yollarda gezindiğinin herkes farkındadır. Bir zamanların birbiriyle yarışan Burak Kut, Mustafa Sandal ve Tarkan’ları nadasa çekilmiş durumda. Burak Kut kırgın bir bekleyiş içinde. Musti uzun soluklu bir hit çıkartamamanın etkileriyle istikrarını kaybetmiş durumda. Tarkan ise en son merakla beklenen İngilizce albümünün tanıtımına kafa yorsa da, Doğu Batı çelişkisi yaşayan albümün düşük satışlarıyla bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Şimdilerde ise da cezalı bir çocuk edasıyla odasında beklemekte.
Bayanlarda ise olay daha farklı. Ajda, Sezen, Nilüfer gibi divalar zaten çok önceden kendilerini kanıtladığı için bu kulvarda yarışmak yerine tribünlerden yarışı izliyor. Daha yeni nesilden aynı şekilde yükselen istikrarlı bir aday göremesek de Hande Yener’in yeri göğü inlete inlete geldiği aşikar.
Erkeklerde ise yeni popstar yaratma projelerinin en yenisi Murat Boz. Müzikal yeteneklerinin yanında zaten bir mega star olan Tarkan’nın kanatları altında deneyim kazanmış bir isim. Ses ve imaj kavramlarını güzel bir şekilde buluşturan Boz’un en büyük desteği kuşkusuz ardında ki yaratıcı halkla ilişkiler ekibi. Boz’u bir dergide moda çekimlerinde poz verirken görmek ya da (her ne kadar hala izlenemese de ) Ajda’nın Amazon videosunda ona eşlik etmesi, Tarkan’nın videosunda kısa süreli de olsa görünmesi gibi örnekler hep sessiz ama emin adımlarla ilerleyen, bize Murat Boz’u anlatan başarılı çalışmalar.
McDonalds’ın “İşte bunu seviyorum!” reklamlarında ki sesin sahibi bir anda Ajda’nın konserinde sahneye çıkıyor ve bunca yıldır piyasada olan müzisyenlerin isteyip de yapamadığı bir dileği gerçekleştirip birlikte şarkı söylüyor. Ajda oldukça rahat bir şekilde kendi sahnesini Boz’a emanet ederken hayranlarına da yeni bir yeteneği takdim ediyor. Pekkan için yeni isimlere destek olmanın gururu, Murat içinse gelecek vaat eden bir kariyerin unutulmaz anlarından biri. Gerçekleşen düet ise unutulmaz bir müzikal an.
Bunlar sadece albüm öncesinde gerçekleşen “tanıtımlar”. Maksimum isimli ilk albüm çoktan raflarda ki yerini aldı. Uzun yıllar birlikte çalıştığı Tarkan, Boz’un albümüne kendi yazdığı bir parçayı da vermiş ve müziğiyle de ilgilenmiş. “Püf” fazlasıyla Tarkan’ı hatırlatsa da Murat Boz’un tarzının alaturka olduğunu söylemeyiz. Oldukça modern bir çizgisi olan albümün aynı adlı şarkısı da bunu destekliyor.
Üzüleceksin, Dönmem, Seni Bana Bağlayan, albümün favorilerinden. Büyük ihtimalle Tarkan’nın gölgesinde kalmamak adına ve gerçek tarzının öyle olmadığını anlatmak için Püf şarkısı ilk olarak seçilmemiş ama yaz aylarında bolca dinleyeceğimiz kesin.
Aslında son yıllarda müzik dünyasında da eskisi kadar popülerlik yaşanmıyor. 90ların sonunda özellikle Spice Girls örneğinde olduğu gibi bir dönem şarkıcılarla yatıp onlarla kalkıyorduk. Tabi bu sürecide atlattık. Doğal seleksiyonda sadece güçlüler kazandı. Dünyada bu durum nasıl şekillenir bilinmez ama Türkiye’de yavaş yavaş değişim aranıyor. Murat Boz ses, imaj ve dans kavramlarını buluşturan iyi bir star adayı. Umarım popülerlik sürecinin yavan dişlilerine takılmadan yükselmeye devam eder.
27 02 2007 tarihine Zekirdek.com sitesinde yayınlanmıştır.
