4/01/2011

Yalın bir ayrılık hikayesi



Elinde gitarı “zalim” bir sevgiliye itafen yazılan bir şarkıyla raylar arasında sesini duyurmaya çalışırken tanıdık onu. Haydarpaşa’da gitmek ve kalmak arasında ki kararsızlığını gururla dengelemeyi başaran bu ses Yalın’dı... İsmi kadar ses tonu ve müziklerinde de aynı etkiyi yaratan Yalın müzikte sade olmak gibi basit bir etkeni nasıl unuttuğumuzu hatırlattı bize. Sade ama bir o kadarda çok şey anlatan ritimlerden herkes kendine bir pay çıkartmıştır. Nedeni ortada aslında… Konuların aşk ve nankör sevgili gibi temalarla şekillenmiş olması bir yana hepsinin son derece içten yazılması.

80’doğumlu olan Yalın, Fransız lisesi mezunu. Daha lise yıllarında başladığı müzikal tutkusunun uzantıları günümüze kadar geliyor aslında. Söz ve beste kelimelerinin aynı isim içinde buluşması zor zanaat. Yaşadıklarını notalarla dile getiren Yalın işte bu dikkat çeken azınlık içinde. Sevilmek, aşık olmak, aşk acısı çekmek, sen, ben ve biz namına yaşanabilecek her şey onunla güzel bir şekilde dile geliyor. Üstelik istikrarlı bir şekilde tarzını bozmadan ilk albümünden buyana…

“Her şey sensin” Yalın’ nın üçüncü albümü. Kayıtları yurtdışında tamamlanan albüm, bir olgun dönemi meyvesi… Baştan sona dinlendiğinde büyük bir yıkım yaratan ayrılık sonrası yazılmış şarkılar olduğu düşünülebilir. Tema ayrılıklı bir atmosferde şekillense de zaman içinde yaşanan aşklardan geriye kalanlar aslında. Ayakta durma aşamalarını günlüğüne kaydeden Yalın bu albümde geçmiş duygularını bizimle paylaşmaktan çekinmemiş. Yavaş ve orta ritim arasında gidip gelen albüm baharı hafif bir melankoli ile kucaklıyor. Eğer sevgilinizden ayrıldıysanız açıkçası duygusal bir duraksama yaşayabilirsiniz çünkü albümden kendinize fazlasıyla pay çıkartacağınız bir gerçek. Eğer mutlu bir birlikteliğiniz varsa olmasını istemediğiniz şeylerden tedirgin olup sevgi açlığı hissetmeniz de mümkün. Sonuç bu boyutlarda olmasa da Yalın’ nın son zamanlarda ki en güzel albümlerden birini yayınladığı gerçek. Kötü bir şarkı olmaması bir tarafa her şarkı kalite kokuyor. Üzerinde çalışıldığı, emek verildiği son zamanlarda yavanlaşan müzik piyasasından sıyrılıyor.

Yalın’ı aşık etmek güzel fikir aslında. Aşık olmasını bekleyip aşk hayatını magazin programları yerine albümünden takip etmek de güzel fikir. İnsanoğlunun derdi ortak. Kimlikler maskeler değişse de aşka, sevgiliye adanan duygular ortak. İşte bu yüzdende herkes kendinden birazda olsa bir şeyler buluyor onda. Kendi deyimiyle “Aşktan adam misali” yaşıyor, hissediyor ve söylüyor. Mümkünse susmasında. “üzülmeseydi şarkılar hala sana yazılıyorlar” şeklinde hafif sitemkar bir cümle kullansa da bence bir sakıncası yok. Böyle güzel çalışmalar çıkacaksa şarkıların üzülmesinde de bahsi geçen kişiye şarkılar yazılmaya devam edilmesinde de bir sakınca yok.

Yeni videosunu albümüyle aynı adlı şarkıya çeken Yalın yine sade ve modern bir görselliğe imza atmış. Şarkının duygusunu öldürmeden hayat verdiği klip şüphesiz sık sık her kanalda yer alacak. Yeni albümü keyifle dinlerken dileğimiz yine onun hep aşık olması. Son sözü yine o söylesin. Albüm kartonetine sıkışmış birkaç satır… “Işığa çevirdiğim kadar aydınlanır yüzüm, acıyı sahiplenip sevdiğim hüzün, güneşe dönüp taptığım huzur, ben daha anlayamadan cümlelerime can verdiniz. Her kimseniz ve ne sebeple geldiyseniz , hiç gitmeyiniz...”

27 04 2007 tarihinde zekirdek.com sitesinde yayınlanmıştır.