4/01/2011

Yeni yaz aşkları…



Yeni yaz aşkları…

Durgun görünse de yaz günlerinin gelmesi yine müzik piyasasında dalgalanmaların yaşanmasını sağlıyor. Elimizde birbirinden başarılı albümler var. Özellikle son zamanlarda kayda değer çalışmaların olmadığını düşünenlere kaçırılmaması gereken birkaç albüm tavsiyesinde bulunmak gerek.

Onno Tunç Şarkıları

Efsanevi besteci Onno Tunç yıllar sonra böyle güzel bir albümle müzik severlerin karşısına çıktı. Müzik dünyasında yıllar geçse de unutulmayan isimlerin başında gelen bir efsane o. Sadece Sezen Aksu’ya değil, bir çok isme sağladığı destek takdir toplayan çalışmaların çıkmasını sağladı. Kendine geliştiren yapısı sayesinde Türk müziği birbirinden başarılı yeni ritimlerle buluştu. İşte bu albüm Tunç’un birbirinden güzel bestelerini, birbirinden yetenekli müzisyenlerle buluşturuyor. Sezen Aksu, Nilüfer, Zerrin Özer gibi isimlerden başkalarının seslendirdiği parçaları duymak inanılmaz keyifli. Mor ve Ötesi, Ceza, Şebnem Ferah gibi isimlerden de bestelerin daha modern yorumlarını dinlemek şahane. Albüm bittikten sonra diyeceğiniz ilk şey Onno Tunç’un ne kadar büyük bir insan olduğu. Şarkı sözlerinin kusursuzluğundan bahsetmeye gerek bile yok. Hepsi birer marş gibi. Yıllar geçse de bu besteler rahatlıkla dinlenebiliyor. Hiç şüphesiz daha da dinlenecek. Dualar aramızdan erken ayrılan Tunç için. Arşivinizin baş köşesine mutlaka yer açın.


Bir başkadır Ayten Alpman

Ayten Alpman’nın sesinde ki büyüden etkilenmeyen var mıdır acaba? Ruhumuzu titreten bir ses tonu yıllar sonra en büyük beklentilerden birini yok ederek geri geldi. Daha önce başka şarkıcılardan dinlediğimiz şarkılar bu sefer Ayten Alpman yorumuyla bizlerle. Memleketim, Tek başına, Ben varım… Kısa ve öz görünen kariyerinde etkisiz kalan hiçbir şarkı yok. O şarkılar 60’lı yıllardan bu yana dinlenebiliyorsa, bu ayakta alkışlanması gereken bir durumdur. Yıllar sonra gelen bu albüm ise tam bir Ayten Alpman tarzı. Albüm daha ilk şarkıdan melankolik ve büyülü yapısıyla içinizi titretiyor. “Yaz Yağmuru” meğer ne güzel bir şarkıymış dememe neden olacak kadar da etkili bir albüm. Son şarkıyı da dinledikten sonra çok hayıflanıyor insan. Neden bu kadar geç bir albüm geldiği, neden bize daha çok eser bırakmadığı için söyleniyorsunuz. Her ne olursa olsun bu ülkenin iyi ki bir Ayten Alpman’ı var. Kusursuz bir caz vokaliyle Türkiye’yi bir çok yenilikle tanıştıran Alpman kaliteli müzik arayanların raflarını kesinlikle hak ediyor.


Hande Yener Nasıl Delirdim

Kibir kesinlikle bir kurtarıcı gibi pop dünyasına atladı. Aslında Hande için pop kelimesi ne kadar uygun düşüyor artık emin değilim. Yeni albümde neredeyse hiç enstrüman yok. Elektronik altyapı üzerine kurulan parçalar sayesinde modern ve kesinlikle özgün bir hava yaratılmış. Sözler her zamanki gibi çok güzel. Bir Sezen şarkısı Hande’ye herhalde ancak bu kadar yakışır. Tam onun tarzına uygun sözler. Gözünü karartıp yerinde saymaktan vazgeçip kendini geliştirmek için çok çalıştı. Çalışıyor da… Belki eski hayranlarının çok üzüleceği bir hareket yaptı ama durağan olup yerinde saymaktansa yabancı isimler gibi kendini geliştiriyor. İşte en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyde bu yeni kan.

Hande’nin bu tarzını özenti bulanlar taklitçilikle eleştirenler de var. Yıllarca yabancı videoların neredeyse bire bir kopyalarını yerli versiyon olarak çeken, yabancı şarkıları Türkçe’ye adapte etmeye çalışan şarkıcılarla kıyaslayınca Hande kesinlikle bir özgünlük abidesi. Özellikle Madonna’nın ismi çok geçiyor. Evet kendide inkar etmiyor aslında. Madonna’nın tüm tarzının baştan sona başka isim ve çalışmalardan “esinlenmeler” içerdiğini özellikle hatırlatayım. Hande artık sürüden ayrılmayı başardı.

Madonna’yı taklit olaylarını düşünmeye gerek yok bence. Yaptıkları iğreti değil ve bir çok Türk şarkıcının yaptığı gibi yabancılardan çalma yöntemiyle bir şeyler yapmıyor. Özümseyip uyarladığını düşünüyorum. Madonna bunu hep yapıyor zaten. “Saturday night fever” filmini izlemeniz yeterli. Uyarlamayı geçin bire bir alıntılar var filmden. Hande’nin Madonna’yı örnek alması sevindirici bir şey. Pişme aşamasında ki Hande’yi sevelim, zoru başarıyor. Hele hele eskileriyle kıyaslayınca.

26 06 2007 tarihinde zekirdek.com sitesinde yayınlanmıştır.